Günümüzün kahve trendi olarak soğuk kahve zirvede diyebiliriz. Birçok kahve sever kendi soğuk demleme kahvesini yapabilir. Ancak amatörce ayaküstü hazırlanan bir kahve ile kaliteli içime sahip iyi demlenmiş bir kahvenin verdiği haz kıyaslanamaz.
Sizlere su ya da eriyen buzun damlalar halinde kahvenin içinden geçerek demlenmesiyle hazırlanan bir soğuk kahve demleme yönteminden bahsedeceğiz. Cold Drip isimli bu yöntemde mantık, suyun kahvenin içinden yavaş yavaş geçerek kahvenin tadını almasına dayanıyor. Yavaşlık, aromaların neredeyse tamamen çözülerek özümsenmesini sağlıyor. 2-3 saat sonra, tat tomurcuklarını harekete geçiren soğuk kahve içime hazır.
Ayrıca su damlama hızı ayarlanabildiği için tekniğinizi istediğiniz zaman özelleştirebiliyorsunuz bu da kişiselleştirilmiş bir lezzet anlamına geliyor. Damlama aşamasındaki ve süzme aşamasındaki filtrelemeden dolayı su, kahvenin her yerine eşit şekilde nüfuz ettiği için kahve diğer yöntemlere oranla daha hafif ve daha parlak.
Bu yöntem, olası tüm tatları yoğunlaştırdığı için farklı aromaların ortaya çıkmasına da izin veriyor. Örneğin Brezilya kahve çekirdeklerinden demlenen bir kahveden kakao tadı alınırken Etiyopya kahvesinden meyve tadı alınıyor.
Özellikle son yıllarda yeni nesil kafelerde oldukça revaçta olan soğuk kahve için işlevselliği modern tasarımlarla birleştiren soğuk demleme sistemleri mevcut. Bu sistemlerin en yaygın olanı ise dripster. Kullanımı oldukça basit olan bu ekipmanda tek dikkat etmeniz konu ise zaman yönetimi… Zira bu keyfi yapmak için 3 saat önce harekete geçmiş olmanız gerekiyor.