Dünya genelinde en yaygın tüketilen kahve türlerinden biri olan filtre kahve; hem basit hem de derinlemesine keşfe açık bir içecektir. Biz de bu sebepten bugün sizlere filtre kahvenin tarihçesi, tat profili ve hazırlanışı ile ilgili bilgileri derledik. Hadi yazımıza geçelim:
Tarihçesi
Filtre kahvenin kökeni, 1900’lerin başlarına, Almanya’ya dayanır. 1908 yılında Melitta Bentz geleneksel kahve hazırlama yöntemlerinin bazılarında suyun kahveye olan tam geçişini sağlamakta zorlanıyordu. Bu sebeple, bir kâğıt filtre yardımıyla süzme yöntemini geliştirdi. Melitta’nın geliştirdiği bu yeni filtreleme yöntemi, kahve çekirdeklerinin acı tadını azaltarak daha yumuşak bir içim sağlıyordu. Bentz’in kağıt filtresi, bu tarihsel anı dönüştüren önemli bir icat oldu. Ayrıca Melitta, kısa süre sonra bu filtreyi patentleyerek dünyanın her yerine yayılmasını sağladı. Böylece filtre kahve, sadece Almanya’da değil, tüm dünyada yayılmaya başladı. Filtre kahve, 1920’lerde ve 1930’larda Amerika’da hızla popülerleşmeye başladı. Özellikle 1950’ler ve 1960’lar arasında, evde kahve yapmanın daha kolay hale gelmesiyle birlikte filtre kahve makineleri geniş kitlelere ulaştı.
Tat Profili
Genellikle düşük ila orta seviyede asiditeye sahiptir. Bu, özellikle hafif ve meyvemsi tatlar arayanlar için iyi bir seçenektir. Ayrıca filtre kahvede genellikle çiçeksi, meyvemsi, tatlı ve yer yer fındıklı notalar bulunabilir. Kahvenin tat profili, çekirdeğin türüne ve yetiştiği bölgeye bağlı olarak değişkenlik gösterir. Arabica türü kahveler genellikle filtre kahve için tercih edilir çünkü daha ince ve zengin bir tat profili sunarlar. Filtre kahve, espresso gibi diğer kahve türlerine göre daha hafif ve yumuşaktır. Süzme işlemi, kahvenin içerisindeki yağları ve katı maddeleri büyük ölçüde ayırarak berrak bir içim deneyimi sunar. Kahvenin gövdesi daha hafif olduğundan, genellikle uzun süre içilebilir.
Filtre Kahve Nasıl Hazırlanır?
Malzemeler
Kahve: Filtre kahve için genellikle orta öğütülmüş Arabica kahve çekirdekleri tercih edilir. Kahvenin taze çekilmesi, lezzetini artıracaktır.
Su: Temiz ve taze içme suyu kullanmak önemlidir. Su, kahvenin tadını büyük ölçüde etkiler.
Filtre kağıdı: Kahve filtresi ya da bir metal filtre kullanılabilir, ancak kağıt filtre kahvenin daha yumuşak ve berrak olmasını sağlar. Kağıt filtrenin demlemeden önce sıcak suyla durulanması önerilir çünkü bu işlem hem kağıdın bırakabileceği istenmeyen tadı ortadan kaldırır hem de filtrenin demliğe tam olarak oturmasını sağlar. Ve en önemlisi filtre kağıdında olabilecek herhangi bir kimyasalı arındırır.
Genellikle bir fincan için 1-2 yemek kaşığı (yaklaşık 7-10 gram) öğütülmüş kahve kullanılır. Eğer daha güçlü bir kahve tercih ediyorsanız, miktarı artırabilirsiniz.
İlk adım olarak suyunuzu ısıtmak ile başlayın. Buradaki püf nokta suyunuzun 90-96°C arasında olmasıdır. Kaynar su doğrudan kahveye dökülmemelidir çünkü bu, kahvenin acı olmasına yol açmaktadır. Ardından öğütülmüş kahvenizi filtre kâğıdınıza yerleştirin. Ve suyunuzdan başta az miktarda olacak şekilde yavaşça ekleyin. Suyu döktükten sonra kahvenizin süzülmesini bekleyin. Ve işte bu kadar basit, şimdiden afiyet olsun!
