Günümüzde herkesin diline pelesenk olmuş bir söylem, “büyük resmi görmek” peki ya küçük ayrıntılar? Tarih kokan, mimarisiyle adeta büyüleyen İstanbul sokaklarında gezerken pek çoğumuzun dikkatinden kaçan, minik ancak bir o kadar da ihtişamlı eserler, bahsimiz minyatür kuş evleri…



İstanbul, 1453 yılından itibaren Osmanlı İmparatorluğu’nun basitlikten uzak, bol süsleme ve detaylara sahip, şaşalı yapılarına ev sahipliği yapıyor. Bu yapıların duvarlarına oyulmuş küçük saraylar ise çoğu zaman gözden kaçıyor.
Şehrin kuşları bu çok katlı, süslü minyatür konakları yüzyıllardır evleri olarak görüyor.
Fantastik yapılar; karmaşık pencereleri, balkonları, çatıları ve kuleleriyle büyük meskenleri taklit eder nitelikte.
Şehrin tüylü sakinlerine bu kadar nezaket göstermek, estetik çekiciliğin ötesinde hayvanlara o yıllarda verilen değeri de gözler önüne seriyor.
İstanbul’da kuş saraylarını bulabileceğiniz birçok yer var. Bunlardan sadece birkaçını saymak gerekirse: Seyyid Hasan Paşa Medresesi, Laleli Camii, Millet Kütüphanesi, Yeni Valide Camii, Ayazma Camii ve Taksim Mescidi.