Sıradan çavdar yerine yumuşak kırmızı kış buğdayının tercih edilmesi, Maker’s Mark’a özgün aromasını verir.
1954 yılında üretime başlayan Maker’s Mark, %45 alkol oranına sahip.
Her şişede ideal aromayı garantilemek ve tutarlılığı sağlamak için fıçılar elle döndürülüyor. İçi yakılmış Amerikan meşe fıçılarda olgunlaştırılan burbonun olgunlaşma süreci ise zamana göre değil tadına göre tamamlanıyor.
İçki fabrikasında şöyle eski bir espri var; “Eğer daha hızlı yapabilseydik bunu yapmazdık.”
Üreticiler içkiye karakterinin makinalar tarafından verilmediğini, sabır ve özen gerektirdiğini ifade ediyor.
Maker’s Mark, ekşi püre işlemi kullanılarak yapılıyor; bu, her viski partisinin, önceki partinin fermente püresinin bir kısmı kullanılarak yapıldığı anlamına gelir. Her partinin kendi lezzet profiline sahip olması nedeniyle bu yöntem viskiyi benzersiz kılar.
Maker’s Mark’ın eşsiz lezzetinin bir diğer anahtarı, saf kalsiyum ve magnezyum açısından zengin su kaynağının kullanılması. Bu su, mayanın gelişebileceği daha iyi bir ekşi püre sağlar.
İçkinin her bir kadehi meşe, vanilya ve meyve esanslarının dengesiyle tatlı bir içime sahip.